Sizce sayıların ya da günlerin renkleri var mıdır?
Elbette hepimizin çeşitli günlere ya da sayılara yönelik duyguları var. Ancak bazı insanlar var ki onlar için bu günlerin ya da sayıların çağrıştırdığı renkler sadece bir duygu olmakla kalmıyor yolda yürürken, karşıdan karşıya geçerken veya herhangi bi sokak tabelasında bu sayıyı gören insanların zihni direkt o renkle çağrışım yapıyor. Siz o sayıyı hangi renkle yazarsanız yazın o sayı onların zihinlerinde her zaman tek rengi çağrıştırıyor. Bu özel kişilere sinestet deniliyor çünkü bu kişiler sinestezi denilen bir özelliğe sahip. Sinestezi Yunancadaki sin, yani “birlikte” ile aisthesis yani “his/duygu” kelimelerinden türetilmiş olup “birleşik duyu” anlamına gelmektedir. Bu kişilerde herhangi bir duyunun uyarımı otomatik olarak başka bir duyu algısını da tetiklemektedir.
Sinestezi genel olarak nörolojik bir durum olarak ifade edilse de normal günlük işleyişe müdahale etmez ve günlük yaşantımızı etkilemez. Doğuştan gelen sinestezinin 25.000’de bir görüldüğü, edinilmiş (sonradan görülen) sinestezinin ise, bir beyin hasarından sonra veya kullanılan psikedelik ilaçlar sonrasında görüldüğü söylenmektedir. En yaygın olanları yazı-renk, ses-renk (Kromestezi), renk-tat ve ses-tat sinestezileri olmakla birlikte sinestezinin birçok türü vardır. Bunlar şu şekilde sınıflandırılır;
Grafem-renk sinestezisinde insanlar bir harf veya sayıyı bir renkle ilişkilendirmektedir. Örneğin müziği duyan bir kişinin notları renkli görmesi gibi.
Sesten renge sinestezide sesleri genellikle renklerle ilişkilendirme yapılır. Örneğin mi notasını sarı bir yuvarlak gibi düşünmek.
Sayı biçiminde sinestezi “1980, 1990’dan daha uzakta” olabilir örneğinde olduğu gibi sayıların, yılın aylarının uzayda kesin konumlar ortaya çıkarması veya üç boyutlu olarak görünmesidir.
Ayna dokunuşu sinestezisi birinin cam bir masaya dokunduğunda sizin pürüzsüz bir yüzey hissetmeniz gibi başka biri bir şeye dokunduğunda, onun ne hissedeceğini hissetmenizdir.
İşitsel-dokunsal sinestezi ise seslerin vücudun çeşitli yerlerinde dokunsal hisler uyandırmasıdır. Trompetlerin sesini bir fırçayı baldırlarınızda hissetmek gibi.
Yukarda da bahsettiğimiz üzere 25.000’de bir görülen sinestezi oldukça nadir görülmektedir. Edinburgh ve Glasgow Üniversiteleri tarafından yapılan çalışmada sinestezinin nüfusun %4,4’ünde yaygın olduğu öğrenilmiştir.
Sinestezi, otizmli kişilerde olduğu kadar görsel sanatçılar, müzisyenler ve aktörler gibi sanatsal insanlarda daha yaygındır. Sinestezisi olan bazı ünlü kişiler şunlardır: Billy Joel, Marilyn Monroe, Itzhak Perlman, Duke Ellington, Nikola Tesla, Mickey Hart (The Grateful Dead davulcusu) ve Vincent Van Gogh.
Sinestezi çok nadir görülse de aramızda gezen birçok tanıdık yüz buna sahiptir. Gerçeği yüzde yüz yansıtıyor diyemesek de aşağıdaki bouba ve kiki testini yaparak siz de sinesteziye yatkın olup olmadığınızı anlayabilirsiniz.
Bouba ve Kiki Testiyle Sinestezi Olup Olmadığınızı Öğrenebilirsiniz!
Yukardaki şekillerden biri Bouba diğeri ise Kiki. Peki sizce hangisi Bouba hangisi Kiki?
Aslında bu sorunun doğru bir cevabı yok, fakat yapılan bu testte deneklerin %95-%98’nin yuvarlak köşeli şekle ‘’Bouba’’ sivri köşeli şekle ise ‘’Kiki’’ dedikleri gözlemlenmiş.
Deney sonucunda araştırmacılar, “Bouba-Kiki Testi’’ ile insan beyninin bir şekilde şekiller ve sesler arasında tutarlı bağlantı kurduğu fikrine varmıştır. Örneğin, deneyde, söylendiğinde bu ismin telaffuzu daha yuvarlak bir ağız gerektirdiği için deneklerin çoğunun yuvarlak şekle “Bouba” adını vermeye daha meyilli olduğu; benzer şekilde, “Kiki” deki K sesi daha zor olduğu için beyin bunu sivri köşeli şekille eşleştirmeye meyilli olduğu gözlemlenmiştir.
KAYNAKLAR VE DAHA FAZLASI İÇİN:
- Cytowic, R. E. (2002). Synesthesia: A union of the senses. MIT press.
- Hubbard, E. M. (2007). Neurophysiology of synesthesia. Current psychiatry reports, 9(3), 193-199.
- https://sinirbilim.org/sinestezi/
https://evrimagaci.org/gercek-kafa-karisikligi-sinestezi-ve-evrim-361
Yazan: Ebrar Beceren (Abdullah Gül Üniversitesi/ İkinci Sınıf)